Nejad Devrim (1923 - 1995), Cumhuriyetin ilk yıllarının kültürel dönüşüm süreciyle eş zamanlı olarak yetişmiş ve Türk modern resminin uluslararası açılımında öncü isimlerden biri olmuştur. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nde Fransız ressam Léopold Lévy’nin öğrencisi olarak başladığı eğitim, onun sanatını evrensel bir boyuta taşıyan önemli bir dönemeçtir. 1946 yılında Paris’e giden Devrim, ailesinden gelen altyapısı, Fransızcaya hakimiyeti ve genel kültürüyle resim yeteneğini birleştirerek savaş sonrası sanat ortamının sunduğu fırsatları değerlendirir ve hızla tanınan bir sanatçı olur. 1947’de Paris’te açtığı ilk kişisel sergi, Devrim’in Türk sanatını uluslararası alanda temsil etme ve soyut sanatla tanışma sürecinin başlangıcını oluşturur.
Döneminin modernist sanatçılarına paralel üretimler yapan sanatçı, Avrupa sanat ortamına aktif bir şekilde katılır. Bu süreçte İstanbul’da başladığı figüratif kompozisyonlardan vazgeçmiş ve sonraki yıllarda ustalıkla devam edeceği, Türk soyut sanatının başyapıtları olarak kabul edilen eserlerini üretmiştir. Bizans mozaiklerinin çok renkli kompozisyonlarını eserlerine taşır ve böylece Avrupa sanat ortamında kendine özgün bir yer edinir. Türk sanat tarihinde geometrik ve lirik soyutlamanın en önemli temsilcisi olarak kabul edilen sanatçı, doğanın taklit edilmesinden çok, anlamının derinlemesine araştırılması gerektiğine inanmıştır. Rengi, güçlü bir kompozisyon unsuru olarak kullanıldığı lirik resimlerdeki ifade biçimlerinden esinlenmiştir. Devrim, resimlerini bir keşif alanı olarak kurgular; burada, tesadüfi karşılaşmalar ve bilinmeyenler her zaman yeni bir kompozisyona dönüşebilmektedir.
1950’ler, Devrim’in kariyerinin olgunlaşmaya başladığı yıllardır. Bu dönemde soyutlamalarındaki yenilikçi yaklaşımını pekiştiren sanatçı, Doğu’nun görsel diliyle Batı’nın modernist akımlarının etkilerini birleştirir ve resmine yeni bir boyut kazandırır. Birçok uluslararası seyahate çıkarak sanatını zenginleştirmiş, 1968’de Paris’i terk edip Polonya’ya yerleşmiş ve burada üretkenliğini sürdürerek sanatını genişletmeye devam etmiştir. Sanatçı, 1995 yılında Polonya’da hayatını kaybetmiştir.
Galeri Nev İstanbul, yıllar içinde Nejad Devrim’in çeşitli sergilerini düzenledi. 2001’de Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen kapsamlı retrospektif, sanatçının eserlerini geniş bir izleyici kitlesiyle buluşturması bakımından önemlidir. 2006’da İstanbul Modern’de, Haldun Dostoğlu küratörlüğünde gerçekleşen Gökkuşağında İki Kuşak sergisinde, Devrim’in eserleri Fahrelnissa Zeid ile birlikte sergilendi ve Türk soyut sanatının önemli figürleri bir araya geldi. 2018’de Galeri Nev İstanbul’da gerçekleşen Soyutun İnşası sergisi, Devrim’in 1947-1968 yılları arasında Paris’te ürettiği eserleri izleyicilerle paylaştı. 2023 yılında ise, Nejad Devrim’in doğumunun 100. yılına özel olarak Galeri Nev İstanbul’da gerçekleştirilen Nejad Devrim 100 Yaşında sergisi, sanatçının lirik soyutlamalarını, zengin renk paletini ve özgün anlatımını yeniden keşfetmeye olanak tanıdı.
Nejad Devrim’in eserleri, Türkiye’de ve uluslararası alanda sanat dünyasına ilham vermeye, gücünü ve özgünlüğünü koruyarak sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.
